Tasavvufi Aşk Cazı (Mevlana Göndermeli)
İçimde isimsiz bir sevgi biriktiriyorum. Bu sevgi zamanla kalbimde bir ağaç olarak yeşerecek ve oraya kök salacak. Önce allanıp budaklanacak, sonra çiçeklenecek ve meyve verecek. Ağacım dallarından sarkan meyvelerle dolup taşacak ve kendini var edecek. Yetiştirdiğim bu sevgi ağacının dalları taşıdığı yükü kaldıramadığında varoluşunu anlamlandırmak için meyvelerinden verecek. Bazılarına acı gelecek meyveler, bazılarının boğazını yakacak, bazılarının açlığını daha da derinleştirirken bazılarının ise boğazında kalacak. Bazıları ise hiç anlamayacak bile tadını. Ama bir gün olacak ve O gelecek. Yediği her bir meyve susuzluğunu dindirecek, O’na aş olacak, meyvelerin tadı cennet pınarlarından tatlı gelecek. O, ağacın altında kâh güneşten saklanıp kâh yağmurlardan sakınacak. Böylelikle, O ve ben birbirimizin varlığını yansıtacağız, çünkü ağacımın dalları elleriyle buluşup kökleri saçına dolanacak, gövdesi gövdesine kavuşacak. Tüm bunlar olurken bir an gelecek ve bir bakmışız aslında bir olduğumuzu anlayacağız. Gün sonunda ne O olacak ne de ben. Çift endamımız ve suretimiz ile aslında bir olduğumuzu anlayacak ve aşk elinden birliğe kavuşacağız.